Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Merkez Yürütme Kurulu (MYK), CHP’li belediyelere yönelik sabah saatlerinde gerçekleştirilen operasyonlara ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, yargı sürecinin muhalefeti hedef alan bir araç haline geldiği vurgulandı.

“İddiaların Ötesine Geçen Bir Müdahale”

DEM Parti, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne 19 Mart’ta başlatılan yargı müdahalesinin zamanla genişlediğini ve kapsamının ötesine geçerek “muhalefet belediyelerini kuşatma” anlamı taşıyan bir sürece dönüştüğünü ifade etti.

“Belediye Hizmetleri Engelleniyor, Halk Cezalandırılıyor”

Açıklamada, gözaltına alınan belediye başkanları, bürokratlar ve şirket yöneticilerinin çağrıldıklarında ifade verebilecekken, hukuki temeli zayıf operasyonlarla hedef alındıkları savunuldu. Bu uygulamaların belediye hizmetlerini sekteye uğrattığı ve milyonlarca yurttaşın mağdur edildiği dile getirildi.

“İtirafçılar Üzerinden Siyasi Operasyon”

DEM Parti, hukuki dayanağı belirsiz ve tek bir “itirafçı beyanına” dayalı gözaltıların hukuka ve demokrasiye aykırı olduğunu belirtti. Açıklamada, bu durumun demokratik siyasetin alanını daralttığı ve kamuoyunda ciddi kaygılar oluşturduğu vurgulandı.

“Temiz Siyaset Evet, Ama Seçici Adalet Hayır”

Parti, rüşvet ve yolsuzlukla mücadele ilkesel olarak desteklense de, bu mücadelede yalnızca muhalefet belediyelerinin hedef alınmasının inandırıcılığı zedelediğini kaydetti. “İktidar belediyelerindeki iddialar karşısında sessizlik ve koruma duvarı oluşturulması çifte standardı gözler önüne sermektedir” denildi.

“Yargı Kıskacına Son Verilmeli”

DEM Parti açıklamasını şu çağrıyla sonlandırdı:

“Bu operasyonlar kutuplaşmayı derinleştirir, hukuk ve demokrasi inancını aşındırır. Yerel yönetimler halkındır, yerel demokrasiye yargı eliyle müdahale kabul edilemez. Belediyeler üzerindeki yargı kıskacı kaldırılmalı, hukuk herkese eşit uygulanmalıdır.”