Gazeteci Fatih Altaylı, kişisel YouTube kanalında yayınlanan bir videodaki ifadeleri nedeniyle “Cumhurbaşkanını tehdit” suçlamasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma kapsamına alındı. Gözaltı sürecinin ardından sevk edildiği nöbetçi sulh ceza hakimliği tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
“Fatih Altaylı Yorumluyor” Bu Kez Yorumlayamıyor
Altaylı’nın her sabah YouTube kanalında yayımlanan “Fatih Altaylı Yorumluyor” programı, tutuklama kararının ardından bu kez “Fatih Altaylı Yorumlayamıyor” başlığıyla izleyicilerle buluştu.
Programda Altaylı’nın boş koltuğu ekrana yansıtılarak sessiz ama etkili bir mesaj verildi.
Emre Acar’dan Net Tepki: “Çarpıtma, Bağlamdan Koparma”
Yayında Altaylı’ya eşlik eden gazeteci Emre Acar, kararın hukuki dayanaklardan yoksun olduğunu savunarak şu açıklamayı yaptı:
“Söz konusu ifadeler, bilinçli biçimde bağlamından koparıldı ve çarpıtıldı.
Tutuklama kararının, ne savunmalar ne de deliller dikkate alınarak verilmediği açıktır.”
“Altaylı’nın Ekibi Olarak Dimdik Ayaktayız”
Altaylı’nın ekibi adına konuşan Acar, morallerinin yüksek olduğunu belirtti:
“Biz susmayacağız. Fatih Altaylı’nın ekibi olarak dimdik ayakta olmaya devam edeceğiz.
Doğru bildiklerimizi söylemeye ve destekleyenlerle paylaşmaya devam edeceğiz.
Hukuki tüm yolları kullanarak haklarımızı arayacağız.”
“Hukuka Aykırı Bir Süreç”
Acar, savunma tarafının sunduğu delillerin görmezden gelindiğini belirterek, şu hukuki gerekçeleri sıraladı:
-
TCK 310/2 maddesinin doğrudan suç maddesi gibi yorumlanması yanlıştır.
-
Bu durum Anayasa’nın 38. maddesine, TCK’nın 2. maddesine ve
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 7. maddesine açıkça aykırıdır.
“Tanımlanmamış bir fiile ceza verilemez. Bu temel hukuk ilkesidir.”
“Belirsiz ve Keyfi Cezalandırma Ortamı Oluşuyor”
Acar, bu sürecin tehlikeli bir örnek oluşturduğunu ifade etti:
“Cumhurbaşkanına yönelik her ifade otomatik olarak suç gibi değerlendirilirse, bu
belirsiz ve keyfi cezalandırma anlamına gelir.
Hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayan, öngörülemez bir zemin oluşur.”
“Cumhurbaşkanlığı Makamı Eleştiriye Açık Olmalıdır”
Açıklamanın sonunda Emre Acar, kamu gücünü elinde bulunduran makamların eleştirilmesinin demokratik sistemlerin temel ilkesi olduğunu vurguladı:
“Cumhurbaşkanlığı, demokratik toplumlarda en yüksek düzeyde eleştirilebilir pozisyonlardan biridir.
Bu evrensel bir değerdir ve özellikle korunmalıdır.”